Ses Kaydı Nasıl Yapılır? (Müzik Prodüksiyonu İçin)

26 Nisan 2022
Ses Kaydı Nasıl Yapılır?: Günümüzde müzik prodüksiyonu için kayıtlar yüksek oranda ev stüdyolarında alınmaktadır.

Ses Kaydı Nasıl Yapılır? Müzik prodüksiyon işinin ilk adımı ses kaydetmektir. “Ses kaydı nasıl yapılır?” sorusunun tek bir cevabı yoktur. Müzik prodüksiyonu sanatsal bir disiplin olduğu için belli bir kuralı da yoktur. Ulaşılmak istenen sonuca göre, ya da müzik tarzına göre adımlar atılabilir. Fakat aldığınız ses kaydının ilerde müdahale edilebilir ve en ham halinde olması için kayıt aldığınız mekan gerek tam teşekküllü bir kayıt stüdyosu gerekse minimal bir ev stüdyosu olsun, iyi yalıtılmış ve ses yansıması az olan bir ortam olmalıdır.

Ses kaydı mikrofonlar ile yapılır ve kullanılan mikrofon çeşitleri de ses kaydında oldukça önem arz eder. İyi yalıtılmamış bir ortamda kullandığınız mikrofon çeşidine göre sızmalar olabilir. Sızma (leakage) ses kaydederken aslında duymak istemediğiniz seslerin de kaydedilmesidir. Bazı mikrofonlar o geniş alanları kaydetmek için tasarlanmış oldukları için dışarda okunan ezanı bile kaydedebilir. Ses kaydı aldığınız odanın yalıtımı doğru yapılmadıysa veya akustik olarak düzenlenmemişse kaydınızda istenmeyen yansımalar olabilir. Bu yansımaların ses kaydınızda bulunmasını isteyebilirsiniz fakat buna kayıt sırasında değil, müzik prodüksiyonunun en önemli aşamalarından biri olan miks sırasında karar vermek daha sağlıklı olacaktır.

Mikrofon Nedir?

Günümüzde müzik genelde bilgisayar ortamında elektronik ekipmanlar ve bunların ürettiği sample’lar kullanılarak üretilse de, mikrofonlar bir şarkı kaydı için vazgeçilmez ekipmanlardır. Mikrofonların görevi, bir ortamda mekanik olarak üretilen ses dalgalarını yakalayıp, dijital ortama aktarılabilecek elektrik sinyallerine dönüştürmektir. Mikrofonlar sadece kayıt stüdyolarında şarkı kaydetmek ve konserler için değil, birçok alanda kullanılmaktadır. Genelde müzik alanında kullanıldığını düşünsek de aslında günlük hayatımızda hepimiz örneğin, cep telefonumuzda arkadaşımızla konuşurken cep telefonunun mikrofonunu kullanıyoruz. Bunun yanı sıra mikrofonların televizyon ve radyo programları, konferanslar ve mitingler gibi kullanım alanları da mevcuttur. “Ses kaydı nasıl yapılır?”ı öğrenmek için mikrofonların çalışma prensibini anlamak gerekir.

Mikrofonlar Nasıl Çalışır?

Ses Kaydı Nasıl Yapılır?: Mikrofonların çalışma prensibi: ses dalgasının oluşturduğu basınç diyaframı hareket ettirir ve bu hareket dijital ortamda değeri olan bir sinyale dönüştürülür.

Mikrofonlar bir ortamda var olan ve mekanik olarak üretilen ses dalgalarını içinde bulunan “transducer” yani dönüştürücü ile, ölçülebilir elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sinyal ilk aşamada çok düşük olduğu için preamfi dediğimiz ekipmanlarla bu sinyaller yükseltilir, duyulabilir ve dijital ortamda görülebilir hale getirilir. Preamfiler harici olarak kullanılabileceği gibi, bir ses kartına dahil de olabilir. Örnek: donanımlı stüdyolarda sık kullanılan Manley Voxbox Preamfi

Mikrofon Çeşitleri

Mikrofonlar çeşitlerine ve kullanım alanlarına göre farklılık gösterir. Gerek akustik enstrümanlar, gerek gitar amfileri, gerekse vokal kayıtları için doğru mikrofon seçimi önemlidir. Mikrofon çeşitlerini kaydetme yöntemine göre temelde 4 grupta toplanır: dinamik, condenser, ribbon ve kontakt mikrofonlar.

1. Dinamik Mikrofon Türleri

Mikrofon Çeşitleri: Diğerlerine göre açık ara en sık kullanılan dinamik mikrofon modeli olan Shure SM58

Bu mikrofonlarda gelen ses basıncı mikrofon içindeki diyafram adı verilen ince bir zarı titreştirir ve bu titreşim bağlı olduğu manyetik tel bobine aktarılır. Bu şekilde ölçülebilir bir voltaj üretilir.

Dinamik mikrofonlar yalnızca mikrofonun ucuna maksimum 15-20 cm mesafe içerisinde üretilen sesleri yakalayabilir. Bu yüzden konser ve canlı performanslarda veya hücum kayıtlarda, ortamdaki diğer seslerin algılanmaması amacıyla sıklıkla kullanılırlar. Condenser ve ribbon mikrofon türlerine göre daha kompakt bir tasarıma sahip oluşları sebebiyle de mikrofon çeşitleri içinde en dayanıklı olan türdür. Fakat, maalesef bu özellikleri dinamik mikrofonları en iyi mikrofon türü yapmıyor. Dinamik mikrofonlar condenser mikrofonlar gibi herhangi bir ekstra güç (phantom power) gerektirmeden çalıştığı için ses kaynağının ince detaylarını yakalamakta condenser mikrofonlara göre daha kötüdürler.

2. Condenser Mikrofon Türleri

Kondansatörün içindeki transducer “dönüştürücü”, elektrik yükü ile hareket eden metal bir plaka sayesinde hareket eden çok ince bir diyaframa sahiptir. Bu sayede gelen ses dalgaları, diyafram ile plaka arasındaki mesafenin değişmesine ve ölçebileceğimiz bir voltaj üretilmesine neden olmaktadır.

Mikrofon Çeşitleri: Tipik bir Condenser mikrofon

Condenser mikrofonlar ekstra bir güç (+48 Volt phantom power) ile çalıştığı için dinamik mikrofonlara göre daha ince ses detaylarını algılayabilir ve daha geniş bir alanda üretilen ses dalgalarını yakalayabilirler. Bu çok iyi bir özellik olarak gözükse de, aynı zamanda konser ve canlı performanslar için tercih edilmeme sebebidir. Çünkü condenser mikrofonlar, canlı performans sırasında esas kaydedilmek istenen kaynak dışında başka enstrümanların sesini ve ortam seslerini de yakalayabilir ve her ses kaynağı için ayrıca yapılması gereken miks işlemi için kullanılamaz bir sinyale sahip oluruz. Aynı zamanda, konser sırasında mikrofonun algıladığı ses hoparlörlerden çıktığı anda condenser mikrofon o sesi tekrar yakalayabilir ve tıpkı karşı karşıya konan 2 aynanın sonsuz bir görüntü yanılsaması oluşturması gibi, sonsuz bir döngüye (feedback) girebilir. Bunun yaşanmaması için konserlerde dinamik mikrofon çeşitleri kullanılması daha uygundur.

Condenser mikrofonların dönüştürücü kısmı oldukça küçük olabilir, bu da bu mikrofonların gündelik hayatta kullanım alanını artırmaktadır. Yaka mikrofonları, cep telefonları ve taşınabilir kayıt cihazlarının mikrofonları bu teknoloji ile üretilirler. Dönüştürücü kısmının (diyaframın) büyüklüğüne göre kullanım alanları değişir. Örneğin geniş diyaframlı bir condenser mikrofonu iyi yalıtılmamış bir ortamda kullanmak istenmeyen seslerin mikrofona sızmasına sebep olabilirken, küçük diyaframlı bir mikrofon yalnızca önündeki ses kaynağına odaklanacağı için sızma daha az olacaktır.

3. Ribbon Mikrofon Türleri

ses kaydı nasıl yapılır
Mikrofon Çeşitleri: Ribbon mikrofonlar yapıları gereği oldukça hassastırlar.

Bilinen en eski mikrofon tasarımları arasında yer alan ribbon mikrofonlar, aynı zamanda içindeki komponentler sebebiyle en hassas mikrofon tipidir. Ribbon mikrofonlarda dönüştürücü kısmı, bir mıknatısın uçları arasına yerleştirilmiş çok ince bir iletken alüminyum (veya benzeri bir metal) şeritten oluşur. Ses dalgaları bu şeritte bir hareket oluşturarak voltaj üretir. Ribbon mikrofonlar oldukça doğal duyulan ve “vintage” karakterli sesler üretmesi sebebiyle tercih edilse de, mikrofon türleri arasında en hassas yapıya sahip olanlardır. Öyle ki, yüksek ses basıncına maruz bırakılırsa veya düşürülürse, geri dönülmesi zor zararlar verilebilir.

4. Kontakt Mikrofon Türleri

ses kaydı nasıl yapılır
Mikrofon Çeşitleri: Kontakt mikrofonlar ses kaydını katı malzemelerin titreşiminden elde ederler.

Kontakt mikrofonların çalışma prensibi katı malzemelerin titreşiminin yakalanması ile açıklanabilir. Kontakt mikrofonlar diğer mikrofonlar gibi havanın titreşmesi ile değil, ses kaynağının kendisinin titreşmesi ile oluşan ses dalgalarını yakalamak üzere “piezoelektrik” adıyla bilinen teknoloji kullanılarak üretilirler. Yani bu mikrofonları doğrudan enstrümanlara veya titreşimini algılamak istediğimiz nesneye tutturarak kullanabiliriz.

Mikrofonda Yönsellik

ses kaydı nasıl yapılır
Kaydedilecek enstrümana uygun yönsellikte mikrofon çeşitleri seçilmesi elzemdir.

Bütün bunların yanı sıra mikrofon türleri yönselliklerine (directionality) göre de sıralanabilir. Bu aynı zamanda mikrofonun “polar pattern”i olarak da bilinir. Mikrofonlar bir yönden daha geniş bir alandaki sesi alabiliyorsa “cardioid” veya “unidirectional”, karşılıklı iki yönden eşit genişlikte ve diğer iki yönden az alabiliyorsa “bidirectional” veya “figure of 8” , her yönden eşit büyüklükte alabiliyorsa “omnidirectional” polar pattern’e sahiptirler. Temelde bu 3 yönsel tanım kullanılsa da, bazen bunların varyasyonları ile ortaya çıkmış “hyper-cardioid”, “süper-cardioid”, “shotgun” olarak adlandırılan polar pattern’ler de mevcuttur.

Karar verilen kayıt tekniğine göre, doğru yönsellikte mikrofon seçilerek gerçekleşmesi olası sızmaların (leakage) ve detaysız kayıtların önüne geçilmiş olur. Örneğin eğer canlı bir vokal düet (featuring) kaydı alıyorsanız her iki yönden de eşit ses alabilen figure of 8 (bidirectional) condenser mikrofonları tercih edebilirsiniz. Veya dizi – film çekimlerinde kadraja oyuncu mikrofonunun girmesi istenmez ve uzak mesafeden kayıt alabilen condenser mikrofonlar tercih edilir, eğer açık alanda çekim yapılıyorsa ses kaydı almanız oldukça zor olabilir. Bu tarz mekan dışında çekilen sahnelerde trafik sesi, ezan sesi gibi seslerin mikrofona sızmasını istemiyorsanız shotgun özellikli mikrofonlar kullanmalısınız. Bu mikrofonlar yalnızca odak konuşmacının (ses kaynağının) sesini almak üzere tasarlanmışlardır.

Müzik prodüksiyonunda kreatif çözümlerle hızlı hizmet almak için tıklayın.

Prodüktörüm © 2022

Etiketler: , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir